Özel Fener Rum Ortaokulu

Öncelikle isimlendirme çok karıştırıldığı için, kırmızı tuğlalardan oluşmuş bu yapının ismi, Fener Rum Patrikhanesi veya Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi (Kırmızı Kilise) değil. Meryem Ana Kilisesi okulun hemen yanında bulunan, küçük bir kırmızı kuleye ve çana ev sahipliği yapan yer iken, Fener Rum Patrikhanesi’nin merkezi ise Aziz George Katedrali’nde bulunuyor. Okulun ismi ise Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi, eski ismiyle ise “Patrikhane Akademisi”. Eğer okulun içini gezmek isterseniz, yılda 1 veya 2 gün, yılbaşına yakın bir tarihte gerçekleştirilen kermese katılmanız gerekiyor. İçerisi dışarısı kadar ilgi çekici olmasa da, okulun bahçesinden yapının tüm detaylarını farklı açılardan görebildiğiniz için kermesleri takip etmenizi öneririm. Okulun tarihine gelirsek ise, İstanbul'un fethinden sonra Bizans'ın yönetici ve tüccar kesimi şehri terk edince, Fatih Sultan Mehmet 1454'te Ortodoks’ları ve Rum’ları geri çağırarak, bazı ayrıcalıklar sağlıyor. Okul ise bu ayrıcalıklar ile birlikte bu tarihte o dönemin en iyilerini yetiştirmek için açılıyor. Tabi okulun ilk yeri Havariyyun Kilisesindeymiş, daha sonrasında ise Fethiye Kilisesi’ne taşınmış ancak burasıda yetersiz geldiğinden dolayı yeni bir okul inşaa etmeye karar vermişler. Okulun resimlerde gördüğünüz yeni binası ise 1880'de önde gelen Osmanlı-Yunan bankacısı ve finansörü olan Yorgo Zarifi'nin desteğiyle, İtalya ve İspanya'da şatolar yapan mimar Kostantin Dimadis tarafından şu anki yerine inşa edilmiş. Hatta bu nedenle yapı, Avrupa'nın en büyük 5. Şatosu olarak adlandırılmakta. Binanın girişinde Rumca “Patrikhaneye Bağlı Milletin Büyük Okulu” yazarken, mimarın imzasını ise okulun kulesinde görebilmek mümkün. Eğer İstanbul’a geldiyseniz, belki de dünyada başka bir örneği olmayan bu görkemli eseri görmeden dönmeyin derim. İyi gezmeler dilerim.

Balat'ta Bulgar Kilise'sinden sonra dikkat çekici ve etkileyici yapılardan biri de burası. Fransa'dan getirilip inşası da kullanılan kırmızı tuğlaları, görkemli yapısı ve hala faaliyet gösteren nadir Rum eğitim kurumlarından biri olmasıyla ön plana çıkıyor. Balat'a gelince görmeden dönülmemesi gereken yerlerden biri. Kapıları kapalıydı ama bazı zamanlarda içeri giriliyormuş onu öğrenip gelirseniz daha çok keyif alırsınız.

1881 yılında mimar k. dimanis tarafından yapılmıştır, binanın kule kısmında yılı ve ve yunanca mimarın adı, alt kapısında büyük ırkın patrikhane okulu yazar.. istanbul’un en güzel binası olan kırmızı lisedir, uzaktan bir hayli heybetli , yakınına gittiğinizde binayı kaplayan kırmızı tuğlalardan işlemeler insanı ayrıca büyüler..

Mimarlık işini bilen, yetenekli sanatçıların elinden çıktığı belli olan bir yapı. Görkemli ve direkt dikkat çeken bir yapı olsa da, bulunduğu yerin dar, kalabalık ve yokuş olması, çevre yapıların binayı görmeyi engellemesi gibi etkenler yüzünden "ferah" bir deneyim sunmuyor. Böylesine estetik bir yapının lokasyonu, daha geniş ve bağımsız bir yer olmalıydı.

Renkli merdivenleri görmeye giderken aşağıdan yukarı doğru bakarken büyük bir hayranlık duyduğum yapı ile karşılaştım. Mutlaka görmelisiniz diye gittim ama maalesef içeriye giriş yok keşke bir yolu olsa da girebilsek