İhsan Doğramacı Vakfı Özel Bilkent Uluslararası Ortaokulu

Sınava girdim (mat quiz) hoca bana 80 verdi halbuki daha iyi bekliyordum. Çok kötü ve bakımsız sınıf dökülüyor kafama iki hafta önce duvar düştü komadan yeni çıktım. Bitkisel hayat yaşıyodum bakmayın yani. Dönem fiyat ta her şey toplamıyla fransız cumhurbaşkanının sarayından daha pqahalı. bide din öğretmenleri tam radikal dinci ayet filan yapıyoruz.

Atatürk'ün çizgisinde Ankara'nın en değerli eğitim kurumlarının başında..

Pahalı üstelik hocalar ilgisiz çoğu yaşlı ve cansız. Yemekler kaliteli olmasına rağmen yine de pahalı. Okulda sosyal etkinlik ve faaliyet yok denecek kadar az boşa para verip de gelmeyin devlet liseleri de aynı görevi yapıyor zaten.

Bugün okul öncesi (anaokulu) secmesi için gittiğimde gorduklerim şunlar: Kapıda (ingiliz sandigim) bir öğretmen sizi karşılıyor ve ingilizce olarak cocugunuzun adini teyit edip sizi arka masaya yönlendiriyor. 1 metre arkada ise Türkçe karşılanarak yönlendirmeniz yapılıyor. Bu bir imaj çalışmasıdır diye düşündüm, önemsemedim. 4 sınıf görüşme (1 sınıf için yaklasik 20 anne baba+10 cocuk × 4 olarak toplam rakamı siz hesaplayin. Birde 30 dk bir bu sirkülasyon yenileniyor) o kadar kisi, yer kucuk ve bunlara ilave olarak güvenlik gorevlileri, hizmetliler, ogretmenler.. 30 dk görüşme sınıfında eşli veliler ve hepsi Türk, ingilizce öğretmeni de Türk, ancak sayın öğretmen ingilizce konusuyor. Yanı öğretmen Türk, biz veliler Türk, konuşma ingilizce, kayıt olacak öğrenciler 4 veya 5 yaşında ki çocuklar... Sınıfta ki bu durumu gectim, kapıya ingilizi koymayı düşünmüşler ama "seçme gününde" bu kadar kaotik bir ortam yaratarak 'ilk kez gelmis 4 yasinda ki bir cocuk icin -secmede- guveni nasil saglarız' diye dusunen bir -egitimci- olmamis belli ki! Yani burada bu cocugu nasil rahat ve huzurlu kilabiliriz diye dusunen cikamamis. Sonuc; Bazı şeyleri gerçekten bu kadar abartmamak lazim. Bu yasadiklarimi Cem Yılmaz görse ve anlatsa sanırım hepimiz gülerdik ve "boyle bir sey olur mu" diye de eklerdik... Komik bir organizasyon.. Çok önemsemeyin!

‘Görüşme’ adı altında sınav yapıyorsunuz. 4 yaşındaki çocuğun bilgisayar ortamında seviyesini ölçmeye çalışıyorsunuz(!) hepsine tamam da o sorulara hiç kendiniz bir baktınız mı? Sınavdaki çizimleri kim çizdiyse burdan tebrik ediyorum, köpekler tavşana benziyor, çocuklar da ekrandan anlamaya çalışıyor. Bravo! Neyse ki ikisinin ayırdına varan eğitim kurumları var. Tek tip öğrenci sizi nereye kadar götürür, göreceğiz.